Bebeğinizin uyumayı öğrenmesine izin verdiniz mi? Bu yazıyı okuyorsanız muhtemelen yanıtınız hayır olacaktır. Annenizin sizi ayağında sallama masallarını unutun ve işe not almakla işe başlayın. Merak etmeyin, sadece 10 adımda sonuç alabileceğiniz uyku eğitimi ilebebeğiniz,bebekler gibi uyuyacak!
1.Kendinize İnanın: “O bebek uyuyacak!”
Yazıyı okuyup uygulamaya başladınız bile. İlk adımın üstünü çizmeye hazırsınız o zaman! Bebek gibi uyumak hem onun hem de sizin hakkınız. Ve bunun için ondan bir şeyler beklemeden önce, siz harekete geçmelisiniz. Başlamadan şunu düşünün: “O bebek uyuyacak!” Hem de bebekler gibi. Üstelik o bunu başarırken ona siz de eşlik edeceksiniz.
2.Ajandanızdaki programları öteleyin: “Aradığınız kişi meşgul…”
İlk işiniz yakın zamanlı ertelenebilir programlarınızı revize etmek olsun. Bebeğinize uyku eğitimi verirken en çok zamana ihtiyacınız olacak. Zaten zor ve size çok yabancı bir şey deniyorsunuz, bununla meşgulken arkadaş buluşmaları ve sonbahar alışverişleri bir süre bekleyebilir değil mi?
3.Ortam Yaratın: “Özel alan onunda hakkı!”
Akşam evinize geldiğinizde sırf daha rahat diye yatağınızın eşinizin misafirlerine hazırlandığını ve bir hafta misafir yatağınızı kullanacağınızı öğrenseniz ne hissedersiniz? Bu çok gereksiz, orası size ait çünkü değil mi? Evet. Orası sizin özel alanınız, o sınırlarda rahat ediyor ve o odada uyuyorsunuz. Çünkü size ait hissi daha özgür ve daha iyi hissettirir. Peki bebeğinize uyuyabileceği bir ortam yaratmanın gerekliliğini düşündünüz mü? O bir bebek olabilir ama o da bir birey değil mi? Hem şu çift kişilik diye satın aldığınız karyolada 3.kişinin sadece uyandıktan sonra birlikte hoplayın ya da onu gıdıklayın diye bulunması daha hoş olmaz mı? Ayrı oda hazırladıysanız bu işinizi kolaylaştıracaktır. Fakat bu mümkün değilse de üzülmeyin, ayrı bir beşik te iş görür! Güvenli, bebek yatağı standartlarına uygun, çok uyarıcı renk barındırmayan sakin bir alan hazır olmayı kolaylaştıracaktır.
4.Gözlem Yapın: “Yine mi uyandı?”
Anne hazır, bebek ve ortam da öyle! Bebeğinizin uyanmaları ayrı ayrı anlamlar taşır. Bazen çok yorulduğunda uykuya geçemez, bazen yeterince hareket etmediği dolayısıyla enerjisini tüketmediğiya da çok uyarıldığı için uyuması mümkün olmaz. Belki de uyumakiçin doğru bir zaman değildir. Tabi uykuya geçişten daha zor kısım var daha sırada, orada kalmak!Bu yüzden “Yine mi uyandı?” demeden önce saatinize bakmayı ve not etmeyi ihmal etmeyin. Bebeğinizin 72 saat boyunca sırasıyla tüm uyku sürelerini not edin.
5.Uyku Sinyallerine Hazır Olun: “Uyku ihtiyacı esnemekten ibaret değildir!”
Bebekler sabah uykusuna daha erken yatmak isterler. Çünkü gece uykusunda yeterli dinlenemediğinde bunu ilk uyku da tamamlama isteği duyar. Ve genelde asıl uyku ihtiyacı hissettiğinde gözlerini ovuşturma, kulağını çekiştirme belki burnunu kaşıma gibi standart sinyaller verirler. Oysa biz esnediğimizde uyku gelir aklımıza. Doğru, esnemek uyku habercisi, fakat oldukça geç bir sinyaldir. Hele ki ilk esneme değilse muhtemelen bebeğiniz uykuya her zaman olduğundan çok daha zor geçecektir!
6.Uyumayı Öğretin: “İyi Uykular Bebeğim…”
Sinyali gözlemlerle erken almaya başladığımıza göre işimizi kolaylaştırma zamanı! Uykusunun geldiğini anladığımız an alt değiştirme ve beslenme gibi adımları halledersek bu diğer sinyal ve hazırlık aşamasında bebeğin uykusunun açılmasına engel olacaktır. O zaman şimdi uyku vakti. Kendini ifade edemeyen bir bebeğin altı temiz ve karnı toksa neden uyumadığını sorup durmayın kendinize. Belki de uyumayı bilmiyordur? Ona karnını nasıl doyuracağını bile siz öğrettiniz; peki ya uyumayı öğrettiniz mi?
Her konuda olduğu gibi uyutmadan önce de bebeğinizle konuşmak en etkili yöntemdir. Cevap veremiyor, hatta daha çok küçükse muhtemelen anlamıyor ama kaydediyor, hissediyor ve ezberliyor. Annesinin kucağında karnını doyururken uykuya dalan gözleri, 20 dakika sonra hafif uykuya tekrar geçtiğinde açılacak ve annesinin kucağını değil, Mickey Mouse desenli yatak korumalığını görecekse nasıl tekrar kapanabilir ki? Size denize karşı bir şezlong üstünde uyuyup, denizin hemen ortasında sular içinde uyansanız devam eder misiniz? Hayır. O zaman bebeğinizi uyurken ya hep kucakta tutacaksınız ya da hep yatağında. Sanırım hepimiz o hayal kurarak beklediğiniz yatakta uyumasını tercih edersiniz.
7.Rutinler Güzeldir: “Alışmak bebek işi!”
Bebekler standartları sever. Bebeğinizin yaş aralığına uygun uyanık kalma sürelerine göre bir beslenme-uyku rutini oluşturmakla başlayabilirsiniz. Araştırmalar her gece aynı saatte uyanan bir bebeğin ihtiyaç duymamasına rağmen alışkanlıktan dolayı uyanmasının mümkün olduğunu gösteriyor. Aslında bu kadar zorlayıcı bir alışkanlığı bile onu her gece uyandığı o saat aralığından yarım saat önce uyandırıp, tekrar uykuya geçmesine fırsat tanıyarak unutturabileceğinizi düşünürsek bu işin çok zor olmadığını anlayabilirsiniz. Sabah 7’de uyanan bir bebekten öğleden önce tekrar uykuya geçmesini bekleyebilir ve rutininizi bu yönde oluşturabilirsiniz. Fakat bu ertesi gün 2 saat sonrasına ertelenemez, hatta gece uyumamış olsa bile. Rutinlerinize sadık kalmanız hayatınızı kolaylaştırır. Ve günün rutini gibi uyku öncesi rutini de süreklilik bekler. Örneğin uykudan hemen önce standart bir melodi dinletebilir, masal okuyabilir ya da vakit ayıramıyorsanız sadece her uyku öncesi başından öperek “İyi uykular bebeğim” diyebilirsiniz. Bu tamamen sizin elinizde!
8.Sabırlı Olun: “Sağlıklı uyku için bir anne bir bebek bol sabır gerekir.”
Rutininizi uygulayıp yatağına bıraktınız. Şimdi ne olacak? Siz de iyi biliyorsunuz ki mucize olmayacak. Ağlayacak, kabullenmeyecek çünkü bu durum ona çok yabancı. Şimdi en ihtiyacınız olan zamana sabır eklemenin tam zamanı. Ağladığında düzenli aralıklarla gidip sırtını okşayabilir, dokunmadan konuşabilir ya da ninni söyleyebilirsiniz. Buradaki asıl kilit nokta her zaman aynı şeyi yapmanız ve yanına gitmeden önce belli süre ona zaman tanımanız ve sabretmeniz olacak. Bu süre ilk günler çok kısa günler geçtikçe daha uzun olmalı, çünkü o öğreniyor ve alışmaya çalışıyor. İlk hafta muhtemelen ağlamaları fazla, uyanmaları daha fazla olacak. Yeter ki siz bunun adımlardan biri olduğunu ve onun sağlıklı uyku için buna ihtiyacı olduğunu unutmayın. Zamanla onun uykuya 40 dakikada değil 4 dakikada geçtiğine şahit olmak sizi mutlu edecektir.
9.Yardım İstemekten Çekinmeyin: “Babalar da bebek uyutur.”
İlk aşamada çok yorulacaksınız ve yetersiz hissedeceksiniz. Bu tamamen başarmaya çalıştığınız işin büyüklüğünden kaynaklanıyor. O yüzden bu süreçte eşinizden, bir dostunuzdan, kardeşinizden ya da annenizden destek alabiliyorsanız bu size iyi gelecektir. Size yardım teklif edildiğinde asla geri çevirmeyin. Tabi teklif sahibi sizin uyumayı öğretme aşamalarınızı eleştirecek ve size yardımcı olmayacaksa kibarca oradan uzaklaşın! Bu konuda en büyük destek babalardır, çünkü uyku en çok gece caziptir ve onlar da hemen yanınızdadır. Tek dikkat etmeniz gereken o an geçmeye çalışılan uyku sürecine kiminle başladıysa onunla devam etmesinin gerektiğidir. 25 dakikadır“ Annen istediğinde yanında, hadi kapa gözünü, yapabilirsin” diyerek rahatlayan bebek son 5 dakika babasının sesiyle karmaşa yaşamamalı elbette.
10.İstikrar Sağlayın: “Uyusun da büyüsün, tıpış tıpış yürüsün!”
Kendinize inandınız, bebeğinize de! Gözlemlediniz, zaman ayırdınız, planladınız, değişiklikler yaptınız, zorlandınız, sabrettiniz, sonuçlarını görmeye başladınız. Evet. İlk gün 45 dakikada uyuyan bebek 14.gününde 10 dakika sürmeden kendi kendine uyumayı başardı. Üstelik uyandığında bunu tekrar tekrar size gösterdi. Şimdi kendinizle gurur duyabilirsiniz. Ama bunu yaparken koşullarınızı göz ardı etmeyin olur mu? Bebeğinizin rutinine sadık kalın, saygı gösterin, günlük planlarınızı buna göre yapın. Ve en önemlisi asla “Bu seferlik böyle olsun!” demeyin. Bu konuda da şu hayranı olduğumuz istikrar gerekiyor. Hatta daha fazla, o zaman şimdi biraz keyif zamanı. Bu esnada o da, uyusun da büyüsün, tıpış tıpış yürüsün…