Evlilikte Sağlıklı İletişim
Toplumun yapısını etkileyen en önemli yapılardan biri olan aile kurumunun sağlıklı olması hem bireyler hem toplum açısından önemlidir.
Aile içerisinde sorunları olan, karşılaşılan problemleri birlikte çözemeyen aile bireyleri sosyal ilişkilerinde, işlerinde, okullarında, evliliklerinde hayatın pek çok alanında sorunlar yaşayabilmektedir.
Ailenin dinlenme, huzur bulma, sevinç ve hüzün gibi çeşitli duyguları paylaşma, güven ve sevgi ihtiyacını karşılama ortamı bulacağı yapı olması gerekir. Aile kurumunun bu beklentileri karşılaması için gerekli olan unsurlardan biri sağlıklı iletişimdir. Ailenin iletişiminde özellikle anne - babanın birbirleriyle iletişimi önemlidir. Büyüdüğü ailenin iletişimi, sorun çözme yöntemleri, eğitim düzeyi, davranışları vb. kişinin evlilik hayatına bakışını ve gelecekte kuracağı aileyi de etkilemektedir.
Evlilikte Sağlıklı İletişim Nasıl Kurulur?
İletişimin olmazsa olmaz şartı dinlemedir. Kişilerin birbirini dinlemeden kendi aklından geçeni, varsayımlarını dinleyerek yanlış algılara göre hareket etmesi ve akıl yürütmelerde bulunması iletişimi engeller. Tartışmalarda kendisi konuşup karşı tarafı dinlemezse bu da iletişimi bozan etmenlerdendir. İki tarafın da konuşup kendini ifade edebilmesi gerekir.
Karşıdakinin algısına ve duygu diline göre iletişim kurulmaya çalışılmalıdır. Kişinin eşi görsel, işitsel ve dokunsal algılardan hangisine uygunsa ona göre iletişim kurmaya itina göstermelidir.
Sen, senin ailen, ben, benim ailem gibi ifadeleri kullanmaktansa biz olabilmek ve eşini benimsediğini, ait olduğunu gösterebilmek önemlidir.
Karşı tarafı suçlayan bir dil kullanmak hem savunmaya geçmesine hem suçlayıcı davranıp hatasını anlayamamasına neden olabilmektedir. Bunun yerine duygularını doğru ifade edebileceği ve sorun olan davranışı tam olarak ifade edebileceği sen dilini kullanarak karşı tarafı kırmadan sorunu çözmeye çalışması gerekir.
Kişi geçmişten getirdiği inançları, deneyimleri, değerleri, kültürü ve bilgileriyle algılar hayatı, bu nedenle gördüğü bir davranışı hata olarak algılayıp üzülürken karşı tarafın bunu hata olarak görmediği ve anlayamadığı durumlar olabilir. O halde kızdığı bir davranışı karşı tarafa aktarmadan içinde tutan kişi sorunu çözmeden karşı tarafın hatasına devam etmesine ve içten içe öfkelenmesine neden olmasına göz yummuş olmaktadır.
Evlilikte rollerin dağılışı ve yardımlaşma da iletişimi etkileyen durumlardır. Sevgi, saygı, affetme, açık olma, küsmeme, tanımaya çalışma, ön yargıdan kaçınma da dikkat edilmesi gereken unsurlardır.
Ortak etkinliklerde bulunmak, birbirinin değer verdiği şeylere saygı duymak, özen göstermek önemlidir.
Hakaret etmek ve bağırmak karşı tarafı inciten, sorunu çözmek yerine yaralar açan bir davranıştır. Bu nedenle kişiye yönelik eleştiri değil, yapılan davranışa özel eleştiri yapılmalıdır. Geçmişten beri yapılan hataları sürekli hatırlatmak, her yaşanan yeni problemde eskilerini de dile getirmek sorunları çözümsüz hale getirmektedir.
Problemleri başkalarına anlatmamalı, araya başkalarını koymak yerine eşiyle aralarında halletmeye çalışmalı, ailelerle yaşanan problemleri eşlerin arasını bozacak şekilde yansıtmamak, suçlayıcı olmadan konuşarak, dinleyerek, çözümcü davranarak anlaşma yolları bulmaya çalışmak gerekir.
Ev dışı etkinlikler yapmak, farklı aktivitelerde bulunmak da eşlerin ilişkilerini güzelleştiren etmenlerdir. Konuşulacak olan bir konuyu ev dışı bir yerde, rahat, huzur veren bir mekanda konuşmak da iletişimin kalitesini arttırmaktadır.
Evlilikte iki tarafın çaba göstermesi çok önemlidir. Susmamalı, açık olunmalı, biriktirmeden doğru soruna odaklanılarak, ön yargısız bir şekilde karşı tarafı dinleyip birlikte çözüm bulunmaya çalışılmalıdır.
Güncelleme Tarihi: 16 Eylül 2018, 19:15