Fetal plevral efüzyon, akciğerler ile fetüsün göğüs boşluğu arasındaki alanda sıvı birikiminin olduğu bir durumdur. Bu boşluk normalde akciğerlerin düzgün hareketi için bir miktar sıvı içerir. Ancak boşluk arasındaki sıvı miktarı arttığında bir problem ortaya çıkar ve akciğerlerin düzgün büyümesi ve fetal kalbin düzgün çalışması için bir engele neden olur.
Tipik olarak, fetal plevral efüzyon tek taraflı (bir akciğeri etkileyen) veya iki taraflı (her iki akciğeri de etkileyen) olabilir. Durumun ciddiyeti, göğüs boşluğunda biriken sıvı miktarına bağlıdır.
Fetal Plevral Efüzyona Ne Sebep Olur?
Fetal plevral efüzyonun ana nedeninin akciğer problemleri ve anormal lenf drenajının bir kombinasyonu olduğu söylenir. Bu koşulların her ikisi de göğüs boşluğunda sıvı birikmesine neden olur. Çoğu zaman, bu durum kalp problemleri veya kromozomal anormalliklerle de ilişkili olabilir. Durum ayrıca genetik olabilir.
Fetal plevral efüzyon, göğüs boşluğunda normal olarak bulunan sıvıya saldırabilen ve sıvının anormal miktarlara genişlemesine yol açan pnömoni gibi bir enfeksiyonun sonucu da olabilir.
Nasıl Teşhis Edilir?
Çoğu durumda fetal plevral efüzyon, ultrason taramalarında açıkça görülebilir. Genellikle üçüncü trimesterde meydana gelir, büyüyen akciğerlerde büyük bir serseri olmasına neden olabilir. Bununla birlikte, sıvı toplanması aşırı olmadıkça, akciğerlerin büyümesini durdurabileceği ve ayrıca kalbin normal işleyişini etkileyebileceği durumlarda ciddi bir önlem alınmaz.
Doktor akciğerlerin etrafında anormallikler fark ederse, bölgeye kan akışını tespit etmek için bir Doppler yardımıyla daha fazla araştırma yapabilir. Ekokardiyogram, doktorun, durumun kalbi etkileyip etkilemediğini belirlemesine yardımcı olacaktır.
Çoğu zaman doğumdan sonra plevral efüzyon teşhis edilir. Durumların semptomları arasında göğüs ağrısı, nefes almada zorluk veya öksürük bulunur.
Fetal Plevral Efüzyon İçin Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Fetal plevral efüzyonun tedavisi akciğerlerde toplanan sıvı miktarına bağlıdır. Küçük miktarlar fetüse çok fazla zarar vermezken, daha büyük miktarların boşaltılması gerekebilir. Yine de zamanında teşhis edilirse bu durum kolaylıkla düzeltilebilir.
Sıvı zamanla kaybolabileceğinden bazı fetal plevral efüzyon vakalarının kendiliğinden düzeldiği bilinmektedir. Bununla birlikte, seviyeler anormal görünüyorsa ve kalp ve akciğerlerin işleyişini ciddi şekilde etkiliyorsa sıvının boşaltılması gerekir.
Doktor, akciğer boşluğunun boşaltılmasına yardımcı olmak için küçük bir tüp yerleştirerek küçük bir fetal ameliyat gerçekleştirebilir. Bütün bunlar, etkilenen bölgeyi bulmak için ultrason aracılığıyla yapılır. Tüp, fazla sıvıyı boşaltmak için anne rahminden akciğer boşluğuna yerleştirilir. Bundan sonra fetüsün normal şekilde geliştiği bilinmektedir. Ancak sorunun yeniden su yüzüne çıkmaması için yakın gözlem altında tutulur.
Fetal plevral efüzyonun nedenini belirlemek, onu genetik olarak nüksettiği bilinen durum vakaları olarak tedavi etmek kadar önemlidir. Durumun temel nedenini anlamak için akciğerlerden boşaltılan sıvı bir laboratuarda test edilir. Bu, ebeveynlerin durumu yönetmesini kolaylaştırır.
Bebek Hayatta Kalabilir mi?
Fetal plevral efüzyonun, ancak şansı son derece nadir olan 30. gebelik haftasından önce teşhis edilirse yaşamı tehdit ettiği bilinmektedir. Tıp biliminin ilerlemesi sayesinde birçok seçenek mevcut olduğundan, bu dönemden sonraki teşhisin kolayca tedavi edilebileceği bilinmektedir.
Tüm dünyada yaklaşık 1000 bebekten 2'sinin fetal plevral efüzyondan etkilendiği bilinmektedir, vakaların çoğu yaşamı tehdit etmemektedir.
Bebeğinize doğumdan önce veya doğumdan sonra fetal plevral efüzyon teşhisi konulmuşsa, her an yeniden ortaya çıkabileceği için fetal plevral efüzyonun nedenini belirlemek önemlidir. Kalbin ve akciğerlerin en önemli organ fonksiyonlarını etkilediği için zamanında tedavi kesinlikle gerekli hale gelir ve tedavi edilmezse hayati tehlike oluşturabilir.