1. Bağışıklık sistemini zayıflatır

Kortizol, böbrek üstü bezinin kabuk bölgesinde üretilen, vücudun strese gösterdiği tepkiyle ilişkili bir kortikosteroid hormonudur. Bu hormon kan basıncını ve kan şekerini artırır ve bağışıklık sistemini baskılar. Uzun süreli stres sonucu salgılanan kortizol vücutta kronik enflamasyona neden olan bir süreci başlatır. Enflamasyon ise her türlü hastalığa zemin hazırlar. Kronik stres altında kalan insanlar hem daha fazla hastalanır, hem de iyileşme süreçleri uzun sürer.

2. Kısırlığa neden olur

Stres, kısırlığın en önemli nedenlerinden biridir. Günümüzde hamile kalmakta zorlanan kadınların sayısı giderek artmaktadır. Yapılan araştırmalara göre 20 yıl önce nedeni açıklanamayan kısırlık % 20’lerde iken bugün bu oran % 40’lara kadar yükseldi. Strese bağlı kortizol hormonu yüksek olan kadınların hamile kalmakta zorlandığı bilinmektedir. Hamile kalmaya çalışmak da kronikstres nedeni olarak kabul edildiğinden yurtdışında bazı merkezlerin anne olmak için çabalayanlara stresi azaltmak amacıyla akupunktur terapisi uygulamaları da alternatif bir tedavi yöntemi olarak görülmektedir.

3. Kalp krizi riskini artırır

Stres hormonları hem kalbin daha hızlı atmasına hem de damarların kasılmasına neden olur ve bu durum tansiyonun yükselmesi anlamına gelir. Kronik strese maruz kalan kişilerin kalbine ve damarlarına ekstra bir yük binmiş olur. Bu da, inme, felç ve kalp krizi ayrıca damar hastalıklarına zemin hazırlar. Uzmanlara göre pazartesi günleri kalp krizi açısından en riskli gün kabul edilmektedir. Hatta tıpta bunun adı “Pazartesi Kardiyak Fenomeni” olarak geçmektedir. Çalışanlar için haftanın en stresli günü olarak bilinen pazartesi gününün istatistiklerde en çok kalp krizi geçirilen gün olduğu tespit edilmiştir.

4. Kemik erimesine yol açar

Osteoporoz, yani bilinen adıyla kemik erimesi, kemikleri oluşturan maddelerin yoğunluğunun giderek azalarak adeta kemiklerin içlerinin boşalmasına neden olan bir hastalıktır. Araştırmalar, kortizol hormonu değeri yüksek olan kişilerin kemik kaybının daha fazla olduğunu göstermektedir.

5. Kanser hücrelerinin oluşumunu artırır

Bağışıklık sisteminin baskılanması ve gereği gibi çalışmaması sonucu vücutta kanser hücrelerinin oluşumu artar. Ayrıca kanserin yayılma hızı ve metastaz yapma olasılığı stres yoğunluğuna bağlı daha yüksektir. Kanser hastası olan kişinin yaşama sevinci ile dolu olması ve stresten uzak huzurlu bir yaşam sürmesi hastalığın iyileşmesini kolaylaştırır.

6. Yaşlandırır

Genetik bilimine göre her hücrede 23 çift kromozom bulunur ve her kromozomun birer ucunda olmak üzere 92 adet “telomer” adı verilen parçacık bulunur. Telomer DNA’daki genetik bilginin korunmasını sağlar. Stres bu koruyucu genetik yapının boyunun kısalmasına neden olarak yaşlanmayı hızlandırır.

7. Kilo artışına neden olur

Uzmanlara göre kronik stres özellikle bel bölgesinden kilo alınmasına neden olur. Bel ve karın bölgesinden alınan kiloların kalp hastalıkları konusunda daha yüksek bir risk faktörü yarattığı ise bilinen bir gerçektir. Kronik stresten dolayı salgılanan hormonlar yağın farklı bir şekilde vücudumuzda depolanmasına neden olarak kalp krizi riskini artırmaktadır.

8. Erken Bunamaya neden olur

Kronik stres altındaki kişilerin beyin hücreleri zarar görür ve hafızaları olumsuz etkilenir. Yapılan bazı deneylerde denek olarak kullanılan stresli farelerde beynin hafıza ve öğrenme bölümündeki hücrelerin küçüldüğü gözlemlenmiştir. Beyin hücrelerinde hızlı bir dejenerasyona neden olan stresin çağın hastalığı olan Alzheimer’ı da tetikleyen önemli faktörlerden biri olduğu uzmanlar tarafından düşünülmektedir.

9. Konsantre olmayı güçleştirir

Romalı şair Juvenal’in 2000 yıl önce söylediği gibi; “Sağlam zihinsağlam vücutta bulunur.” Yoğun stres altında kalan vücutta stres hormonları dolaşırken zihnin ve hafızanın da tam randımanlı çalışması beklenemez. Konsantrasyon problemlerinin ve hafıza güçlüklerinin en önemli nedenlerinden biri de kronik strestir.